Kurucu: Vehbi Koç

    Koç Topluluğu’nun varoluş ilkesi, Vehbi Koç’un 1960 yılında yöneticilerine hitaben yaptığı konuşmasındaki şu sözlerde saklı: “Unutmayınız! Devletimiz ve ülkemiz var oldukça biz de varız!”
     

    Vehbi Koç’un Hedef ve İlkeleri

    "Müşterilerimiz velinimetimizdir.
    Müşterilerimiz için değer yaratmak, beklentilerine kalite ve istikrarla karşılık vermek ilk önceliğimizdir.
    Ürünlerimize sahip çıkmak ve satış sonrasında da müşterilerimizin yanında olmak görevimizdir.

    Daima "en iyi" olmak, vazgeçilmez hedefimizdir.
    Kalitede, hizmette, ikmal kaynaklarımız ve bayi ilişkilerimizde, hissedarlara sunulan yatırım seçeneklerinde en iyi olmak ve kamuoyunda sahip olduğumuz bu imajı korumak ana hedefimizdir. Bu hedefe ulaşmak üzere faaliyet gösterilen alanlarda yönetimi üstlenmek ve piyasada lider olmak temel ilkemizdir.

    En önemli sermayemiz, insan kaynağımızdır.
    Ürün ve hizmetlerimizin kalitesi çalışanlarımızın kalitesiyle başlar. En iyi personeli ve yetişkin insan gücünü Topluluğumuza çekmek ve istihdam etmek, insanımızın yeteneklerinden, gücünden ve yaratıcılığından azami fayda sağlamak; verimliliklerini artırmak, gelişmelerine imkân tanımak ve iş birliği ve dayanışmanın yeşerdiği bir çalışma ortamı yaratmak, Koç Topluluğu'nun kuşaklar boyu devamlılığını sağlamak için seçtiğimiz yoldur.

    Amacımız, sürekli gelişmek için kaynak yaratmaktır.
    Hizmetin sürekliliğini sağlamak üzere, gerekli yatırımları gerçekleştirebilmek; küçük ve büyük tasarrufların birleşmesini teşvik etmek üzere, sermayenin hakkı olan kârı hissedarlara sağlamak; çalışanlarımızın ve toplumun ekonomik ve sosyal gelişmesine yardımcı olmak üzere, faaliyetlerden kaynak yaratmak ve tüm kaynakların akılcı kullanımını sağlayarak savurganlığa ödün vermemek, ana ilkelerimizdendir.

    Üstün iş ahlakı ve dürüst çalışma ilkelerine uymak düsturumuzdur.
    Tüm ilişkilerimizde adilane, karşılıklı yarar sağlamak amacıyla, iyi niyet ve anlayışla davranmak, yasalara ve ahlak kurallarına daima uymak ilkemizdir. Bugünün insanına ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek, öncüsü olduğumuz ve vazgeçemeyeceğimiz bir başka temel ilkemizdir. Türkiye ve dünya için, çevre koruma bilinciyle davranmak ve bu bilinci yaymak görevimizdir.

    Gücümüzü aldığımız Türk ekonomisine, güç katmayı hedef alırız.
    "Topluluğumuzun ana ilkesini şu sözlerimle ifade etmek istiyorum: Benim Anayasam şudur: Devletim ve ülkem var oldukça ben de varım. Demokrasi varsa hepimiz varız. Memleketimizin ekonomisini kuvvetlendirmek için elimizden gelen bütün gayreti göstermeliyiz. Ekonomimiz güçlendikçe demokrasi daha iyi yerleşir, dünyadaki itibarımız artar."

    Vehbi Koç​

    Hakkında

    1901’de Ankara’da doğan Vehbi Koç, eğitimini Ankara İdadisi’nde tamamladı. Henüz 16 yaşındayken, 1917’de iş hayatına atıldı. 1926 yılında babasının ticarethanesini devraldı ve işletmeyi “Koçzade Ahmet Vehbi” ismiyle Ankara Ticaret Odası’na kaydettirdi.
     
    Ticaretle uğraşırken, aynı zamanda Ford ve Standart Oil gibi yabancı şirketlerin Türkiye temsilciliğini aldı. Taahhüt işlerine de giren Vehbi Koç, 1938 yılında şirketleşme yolundaki ilk adımı atıp İstanbul’da Koç Ticaret A.Ş.’yi kurdu.
     
    1948’de General Electric’in Türkiye’de ampul fabrikası kurmasına önayak oldu ve ortak yatırımcısı olduğu fabrika 1952’de üretime başladı. Bu fabrika, Koç Topluluğu’nun ilk endüstriyel girişimi olarak Topluluk tarihinde önemli bir yere sahip.

    Sosyal Girişimler

    Vehbi Koç, hayır işlerini de toplumsal bir vazife olarak kabul ediyordu. Bu ilkesiyle birçok insana ilham veren Vehbi Koç, ilk sosyal girişimlerini farklı alanlardan kurumlarla başlattı.
     
    Vehbi Koç Öğrenci Yurdu (1946)
    Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vehbi Koç Göz Bankası (1963)
    İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Enstitüsü (1964)
    Türk Eğitim Vakfı (1967)
    ODTÜ Vehbi Koç Öğrenci Yurdu (1968)

    Sanayi Yatırımları ve Koç Holding’in Doğuşu

    1950’li yıllar Vehbi Koç’un sanayide büyük adımlar attığı, yerli sanayi yatırımlarına ağırlık verdiği bir dönem. Bu dönemde, otomotiv, beyaz eşya, radyatör, elektronik cihazlar, mensucat, kibrit ve benzeri birçok ürünün yerli üretimini gerçekleştirdi.
     
    Türk otomotiv sanayisinin ilk kuruluşu olan Türk Traktör, 1954 yılında üretime başladı. Aynı yıl Türk Demir Döküm Fabrikası kuruldu. Bunları 1955’te kurulan ve bugün ülkemizin en büyük özel sanayi şirketi olan Arçelik, ve 1961’de kurulan Aygaz ve daha birçok sanayi kuruluşu takip etti.
     
    Kurumsallaşmaya inanan Vehbi Koç, sayısı artan sanayi şirketlerini tek bir merkezden yönlendirmek ve en iyi kaynakları yaratabilmek için 1963 yılında Türkiye’nin ilk holdingi olan Koç Holding’i kurdu.

    Vehbi Koç

    İstanbul - 1966

    1926

    Ankara

    1946

    Amerika

    1947

    Ankara

    1951

    Ankara

    1951

    İlk yerli ampul üretimi

    1953

    Siemens Temsilciliği

    1959

    İlk Çamaşır Makinesi Üretimi

    1966

    İlk yerli otomobil Anadolu

    1967

    TEV Açılış

    1983

    Tofaş

    1987

    ICC Dünyada Yılın İşadamı Ödülü

    1993

    Koç Üniversitesinde İlk Ders

    Yeni Şirketler ve Girişimler

    Koç Holding’in kuruluşunu arka arkaya yeni şirketler ve girişimler takip etti. Otomotiv sektöründen, Türkiye’nin tarım potansiyeline öncülük eden Tat Domates Salçası Fabrikası’na kadar birçok alanda yine Türkiye’nin ilklerine imza attı.
     
    1966 –Türkiye’nin ilk yerli Türk otomobili Anadol üretildi.
     
    1967 – Tat Domates Salçası Fabrikası kuruldu.
     
    1968 – Fiat ortaklığı ile Tofaş kuruldu.
     
    1970 – Türkiye’nin ilk ihracatçı sermaye şirketi Ram kuruldu.
     
    1971 – Tofaş, “Murat” marka otomobillerin üretimine başladı.
     

    Sosyal Hizmetler ve Vakıflar

    Koç Holding, profesyonel yöneticilerle iş akışını sürdürürken, Vehbi Koç sosyal girişimlere ve vakıf hizmetlerine ağırlık verdi.
     
    1967’de bir yurt dışı seyahatinden aldığı ilhamla, çelenk bağışlarını eğitime yönlendirmek üzere Türk Eğitim Vakfı’nın kuruluşuna öncülük etti.
     
    1969 yılında, eğitim, sağlık ve kültür alanlarında faaliyet göstemek üzere Vehbi Koç Vakfı’nı kurdu. Vakıf, birçok kültür, sağlık ve eğitim projesine imza attı.
     
    1976’da, Taksim’deki Atatürk Kitaplığı, İstanbul Belediyesi’ne armağan edildi.
     
    1980’de eşi merhume Sadberk Hanım’ın anısına Türkiye’nin ilk özel müzesi olan Sadberk Hanım Müzesi açıldı.
     
    1987 yılında yabancı dilde eğitim veren Vehbi Koç Vakfı Özel Lisesi, 1993 yılında da Koç Üniversitesi eğitime başladı.

    Emeklilik Dönemi

    1984 yılında kendisini emekliye ayıran Vehbi Koç, sosyal faaliyetlerine daha fazla odaklandı.
     
    Türkiye’nin nüfus ve aile sağlığı sorununa çözüm olması amacıyla, 1985’te Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı’nı kurdu ve vefatına kadar başkanlığını yürüttü.
     
    1987 yılında Milletlerarası Ticaret Odası tarafından “Yılın İş Adamı” seçilen Vehbi Koç, plaketini Yeni Delhi’de yapılan törende Hindistan Başbakanı Ghandi’den aldı.
     
    1994’te Birleşmiş Milletler, Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı’nı ve başkanı Vehbi Koç’u başarılı çalışmalarından dolayı ödüllendirdi. Dünya Nüfus Planlaması Ödülü, 14 Haziran 1994’te dönemin Birleşmiş Milletler Genel Sekteri Boutros Gali tarafından Vehbi Koç’a verildi.

    Eserleri

    Vehbi Koç, tecrübelerini gelecek nesillere aktarmak amacıyla, her ikisi de İngilizce’ye çevrilen “Hayat Hikayem” (1973) ve “Hatıralarım, Görüşlerim, Öğütlerim” (1987) adlı kitaplara imza attı.
     
    Vehbi Koç, şirketlerine yönelik “Hedefler ve İlkeler Belgesi”nde kendi anayasasını şöyle tarif ediyor:
     
    “Benim anayasam şudur: Devletim ve ülkem var oldukça ben de varım. Demokrasi varsa hepimiz varız. Memleketimizin ekonomisini kuvvetlendirmek için elimizden gelen bütün gayreti göstermeliyiz. Ekonomimiz güçlendikçe demokrasi daha iyi yerleşir, dünyadaki itibarımız artar.”
     
    Sanayi, ticaret ve uluslararası ortaklıklar.
    Vakıflar, sosyal hizmetler, eğitim, kültür girişimleri.
    Her bir anı değer yaratmaya adanmış dolu dolu 95 yıl.
     
    Vehbi Koç, sadece özel sektör gücüyle sanayileşmede, kurumsallaşmada, profesyonel yönetimde değil; vakıflar kanalıyla eğitim girişimleriyle, sağlık alanlarındaki yatırımlarıyla ve sosyal hizmet projeleriyle bu ülkede yaşayan herkese örnek olmuş ve ilham vermiş bir iş insanı.

    İlgili Sayfalar